Osmaneli İlçesi Bilecik İli’nin kuzeyinde 526 km²’lik alan içinde kurulmuştur. Tarih boyunca geçit bölgesinde yer alan Osmaneli ilçesinde Romalılar ve
Bizanslılara ait tarihi kalıntılar bulunmakta olup, eskiden beri bir yerleşim alanı olduğunu göstermektedir.
Bizanslılara ait tarihi kalıntılar bulunmakta olup, eskiden beri bir yerleşim alanı olduğunu göstermektedir.
Bizanslılar zamanında adı LEFKE (Kavaklık) olan Osmaneli 1308 yılında Osman Gazi tarafından Osmanlı İmparatorluğuna katılmıştır.
OSMANELi' nin
hemen kuzeyinden akan GÖKSU çayı, ilkçağlarda MELA yada GALLOS (Charles TEIXER 'KÜÇÜK ASYA' BİTHYNİA- Raif KAPLAN SAYFA 120 açıklama doğrultusunda: GALLOS Aşağı Sakarya nın bir kolu olan bu ırmağın kaynakları antik Modrene kenti yakınlarında olup Adapazarı nın biraz kuzeydoğusun dan Sakarya ya kavuşan
bugünkü Mudurnu çayıdır.) adıyla anılıyordu.Bu nedenle kentin ilk adı Anadolu nun yerli halklarından Luwi dilinde Melawana, Mela halkının kenti olarak anılmıştır.Helenleşme çağında kentin adı Melagina ya dönüşmüştür. Daha sonraki dönemlerde Lefke olarak tanınan kent ismini eski Helen ce Leukai 'AK KAVAKLIK' deyişinden almıştır.Sözcük LEFKE diye söyleniyordu.
hemen kuzeyinden akan GÖKSU çayı, ilkçağlarda MELA yada GALLOS (Charles TEIXER 'KÜÇÜK ASYA' BİTHYNİA- Raif KAPLAN SAYFA 120 açıklama doğrultusunda: GALLOS Aşağı Sakarya nın bir kolu olan bu ırmağın kaynakları antik Modrene kenti yakınlarında olup Adapazarı nın biraz kuzeydoğusun dan Sakarya ya kavuşan
bugünkü Mudurnu çayıdır.) adıyla anılıyordu.Bu nedenle kentin ilk adı Anadolu nun yerli halklarından Luwi dilinde Melawana, Mela halkının kenti olarak anılmıştır.Helenleşme çağında kentin adı Melagina ya dönüşmüştür. Daha sonraki dönemlerde Lefke olarak tanınan kent ismini eski Helen ce Leukai 'AK KAVAKLIK' deyişinden almıştır.Sözcük LEFKE diye söyleniyordu.
Kent adının Luwi ce olmasından
en azından M.Ö 2000 li yıllardan beri yerleşime sahne olduğu sanılmakla beraber, ilçe yakınlarında bulunan (istasyon mevkii üzeri) Trak mezarı kalıntısından da anlaşılacağı üzere yerleşimin kesin olarak M.Ö. 1000 yıllara uzandığını söyleyebiliriz.İlk çağda küçük bir kent olan
OSMANELİ, ortaçağda önemli bir merkez oldu.İstanbul dan Arap ve İran sınırına giden en önemli Bizans sefer yolu üzerindeydi.İznik ve Kastamonu yönünden gelen ana yolların merkezinde önemli bir konaklama yeri olmuştur.İznik in doğu yönündeki kent kapısının adı LEFKE kapıdır. Buda İznik den doğuya giden yol üzerindeki ilk merkezin LEFKE olduğunu gösterir.
en azından M.Ö 2000 li yıllardan beri yerleşime sahne olduğu sanılmakla beraber, ilçe yakınlarında bulunan (istasyon mevkii üzeri) Trak mezarı kalıntısından da anlaşılacağı üzere yerleşimin kesin olarak M.Ö. 1000 yıllara uzandığını söyleyebiliriz.İlk çağda küçük bir kent olan
OSMANELİ, ortaçağda önemli bir merkez oldu.İstanbul dan Arap ve İran sınırına giden en önemli Bizans sefer yolu üzerindeydi.İznik ve Kastamonu yönünden gelen ana yolların merkezinde önemli bir konaklama yeri olmuştur.İznik in doğu yönündeki kent kapısının adı LEFKE kapıdır. Buda İznik den doğuya giden yol üzerindeki ilk merkezin LEFKE olduğunu gösterir.
2.Göksu :Coğrafyacıların GALLUS adıyla andıkları bu dere GALLERİN GALLOS ırmağından ayrıdır.(BİTHYNİA- Küçük Asya- Raif KAPLANOGLU sayfa 120) Bursa il sınırları içinde doğar Osmaneli ilçe merkezine
6 km uzaklıkta Mimar Sinan ait kemerli taş köprünün hemen altında Sakarya nehrine dökülür.
6 km uzaklıkta Mimar Sinan ait kemerli taş köprünün hemen altında Sakarya nehrine dökülür.
İlçe sınırları içinde belirgin göl özelliği taşımamakla birlikte Çerkeşli köyü sınırları içinde sazlık gölet biçiminde su birikintisine rastlanılmak la beraber 1990 lı yıllarda sulama amaçlı gölet yapılmıştır.(Sulama amaçlı yapılan bu gölet 17 milyon metreküp su tutma,14 köy
arazisini sulama yönünden dikkate değer bir yapıdadır.) 2000 Yıllara gelindiğin de Bereket,.ağlan,Sarıyazı,oğulpaşa g.b.köylerin etrafında sulama amaçlı yapay göletlere rastlanmaktadır.Kanımca bu göletler muhtemelen orman yangınlarında su kaynağı olarak da kullanılması mümkündür.
arazisini sulama yönünden dikkate değer bir yapıdadır.) 2000 Yıllara gelindiğin de Bereket,.ağlan,Sarıyazı,oğulpaşa g.b.köylerin etrafında sulama amaçlı yapay göletlere rastlanmaktadır.Kanımca bu göletler muhtemelen orman yangınlarında su kaynağı olarak da kullanılması mümkündür.
İlçe merkezi ve civarında jeotermal yapıya rastlanmakla birlikte, ilçe merkezine 7 km uzaklıkta selçik köy yolu ve Mekece yakınlarındaki Ciciler köyü köprüsü bağlantısıyla ulaşılabilen şifalı kaynak suları mevcuttur. Şifalı içmeler olarak bilinmekle beraber yapılan tahlil
sonuçlarından mide, böbrek taşı ve dermotolojik yararlılıkları saptanmış olup, Osmaneli Belediyesince mevcut alana sosyal tesisler inşa edilmiştir. Mevcut alanda günübirlik gidildiğinde duş, wc gibi servis almak mümkündür.
sonuçlarından mide, böbrek taşı ve dermotolojik yararlılıkları saptanmış olup, Osmaneli Belediyesince mevcut alana sosyal tesisler inşa edilmiştir. Mevcut alanda günübirlik gidildiğinde duş, wc gibi servis almak mümkündür.
İlçe merkezine 15 km uzaklıkdaki Belenalan köy merkezinde resmen tescil ve tahlil edilmemekle birlikte DİABET VE GUATR hastalıklarına iyi geldiği halkça söylenen iki ayrı çeşme bulunmaktadır.
Osmangazi tarafından 1308 yılında Osmanlı topraklarına katılan ilçe, Rumca kavaklık anlamına gelen Lefke adını taşırken, 1913 yılında Osmangazi’ye ithafen Osmaneli ismini almıştır. Bilecik ilinin kuzeyinde bulunan Osmaneli’nin yüzölçümü 526 km2, nüfusu ise, ilçe merkezi
12.814 olmak üzere toplam 21.070’tir. Yazları sıcak, kışları ılık olması nedeniyle Akdeniz iklimi ile kara iklimi arasında geçit iklimi gösterir. Rakım en düşük 80m, en yüksek 926m.dir. İlçe merkezinde ise yükseklik 103 m. dir.
12.814 olmak üzere toplam 21.070’tir. Yazları sıcak, kışları ılık olması nedeniyle Akdeniz iklimi ile kara iklimi arasında geçit iklimi gösterir. Rakım en düşük 80m, en yüksek 926m.dir. İlçe merkezinde ise yükseklik 103 m. dir.
Tarih boyunca ve özellikle Osmanlılar döneminde, İstanbul-Bağdat ve Mekke yolu üzerinde ve doğu ile batı arasında bir geçit olması nedeniyle taşıdığı stratejik önem günümüzde de devam etmiştir. Ulaşım şartları açısından Türkiye’de eşine az rastlanacak bir güzergah üzerindedir. İstanbul-Eskişehir karayolu ve İstanbul-Eskişehir-Ankara demiryolu ilçenin içinden geçmektedir. Osmaneli’nden Bilecik 34 km, Eskişehir 106 km, Adapazarı 72 km, Kocaeli 110 km,
İstanbul 202 km, Bursa 104 km’dir. Osmaneli çevresinde bulunan doğal güzellikleri ile de eşsizdir. Bunların bazıları, mide, böbrek, egzama ve safra hastalıklarına iyi gelen İçmece’leri, mesire yerleri, çam ormanları, ve fundalıklar, yeşilin hakim olduğu tepelerde araziye ayrı bir renk katan kayalık doku, ninni gibi akan ve etrafına bereket saçan Sakarya nehri ve ve çeşitli akarsuların oluşturduğu vadilerdir. İlçede doğa tutkunlarının 15 günde bir yaptıkları doğa yürüyüşleri,
her geçen gün ilçe içinden ve ilçe dışından katılımın artmasını sağlamaktadır. Osmaneli, doğal güzelliklerinin yanında görülmeye değer bir çok tarihi eseri de barındırmaktadır. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlılar dönemine ait bir çok tarihi kalıntı bulunmaktadır. Osmaneli’de Bizans dönemine ait su kemerleri, mezarlar, tümülüsler, Selçuklu dönemine ait gözetleme kuleleri, Mimar Sinan tarafından yapılmış Taşköprü kalıntısı ve yapılış tarihleri 450-500 yıl arasında değişen iki cami, harap olanları bile muhteşem görüntü ve estetik sunan 124 adet 19. yy. sivil mimari örneği
OSMANELİ İLÇE EVLERi
saklı bir hazine görüntüsündedir
İstanbul 202 km, Bursa 104 km’dir. Osmaneli çevresinde bulunan doğal güzellikleri ile de eşsizdir. Bunların bazıları, mide, böbrek, egzama ve safra hastalıklarına iyi gelen İçmece’leri, mesire yerleri, çam ormanları, ve fundalıklar, yeşilin hakim olduğu tepelerde araziye ayrı bir renk katan kayalık doku, ninni gibi akan ve etrafına bereket saçan Sakarya nehri ve ve çeşitli akarsuların oluşturduğu vadilerdir. İlçede doğa tutkunlarının 15 günde bir yaptıkları doğa yürüyüşleri,
her geçen gün ilçe içinden ve ilçe dışından katılımın artmasını sağlamaktadır. Osmaneli, doğal güzelliklerinin yanında görülmeye değer bir çok tarihi eseri de barındırmaktadır. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlılar dönemine ait bir çok tarihi kalıntı bulunmaktadır. Osmaneli’de Bizans dönemine ait su kemerleri, mezarlar, tümülüsler, Selçuklu dönemine ait gözetleme kuleleri, Mimar Sinan tarafından yapılmış Taşköprü kalıntısı ve yapılış tarihleri 450-500 yıl arasında değişen iki cami, harap olanları bile muhteşem görüntü ve estetik sunan 124 adet 19. yy. sivil mimari örneği
OSMANELİ İLÇE EVLERi
saklı bir hazine görüntüsündedir